CHP örgütleri için 38. Kurultay kara bir gündü, kara bir sınavdı.
Ama belli ki ders alınmamış.
Çünkü aynı iddialar şimdi Anadolu’nun dört bir yanında yankılanıyor.
Muğla İl Kongresi de bu arsız hatıraların son sahnesi oldu.
Unutulmaya çalışıldıkça sesi daha da yükselen,
demokrasiyi sloganla değil, talimatla yöneten bir zihniyetin eseri bu.
Bir İl, Bir İlçe Kadar Küçülmüş
Muğla gibi koskoca bir ilde, CHP İl Kongresi’ne çıkan üç adayın da sadece Menteşe’den olması, partinin örgütsel daralmasının özetidir.
Sanki il değil, ilçe kongresi yapılmış gibi.
Ve o üç adaydan ikisi, kongre öncesinde aynı cümleyle çekildi:
“Delegelere baskı yapılıyor.”
Geriye kaldı tek aday: Nail Kızıl.
Böylece demokrasi, Muğla’da yine “tek sandıklı” bir temsile dönüştü.
Kopyala–Yapıştır Demokrasi
Bu tablo, 38. Kurultay’ın küçük bir kopyası gibi.
O zaman da “değişim” denmişti ama perde arkasında baskı, hizip ve yönlendirme konuşulmuştu.
Bugün Muğla’da yaşanan da aynı.
Aynı yöntem, aynı dille:
Birileri delege iradesine şekil veriyor,
birileri koltuğu garanti altına alıyor,
birileri de bunu izliyor.
CHP’nin en büyük ironisidir bu:
Ülkeye demokrasi vaat eden parti,
kendi kongresinde demokrasiden korkar hale gelmiş.
Delegelere Baskı, Hangi Hakla?
Kongreye gölge düşüren asıl soru açık:
Delegelere baskı yapan kim?
Ve ne hakla?
Hangi demokrasi geçmişiyle partinin geleceğini dizayn ediyorlar?
Bugün bu soruların cevabı yok.
Ama örgütün içinde herkes cevabı biliyor.
Sadece kimse yüksek sesle söylemeye cesaret edemiyor.
İddialar ağır: para ilişkileri, sahte imza söylentileri, yönlendirmeler…
Elbette yargıdan uzak hüküm vermek doğru olmaz,
ama bu kadar çok “iddia” konuşuluyorsa,
partinin vicdanı çoktan yaralanmış demektir.
Ceket Devri Bitti
Muğla siyasetinde yıllardır bir klişe vardır:
“Ceketimi koysam seçimi alırım.”
Bugün o ceket artık işe yaramıyor.
Çünkü halk o ceketin altındaki sessizliği duyuyor.
CHP eğer geleceğe umutla bakmak istiyorsa,
önce kendi içindeki bu otoriter refleksi aşmak zorunda.
CHP Muğla İl Başkanı Nail Kızıl, sizi tebrik ederiz.
Ama bu kongre, tarihe kazananların değil, çekilenlerin onuruyla geçecek.
Çünkü demokrasinin olduğu yerde yarış olur,
baskının olduğu yerde sadece sessizlik.
Ne derler bilir misiniz? Çınarın gölgesinde meşe büyümez!
Yine de umut baki.
Eğer o çınarın gölgesini kaldırabilirseniz, o zaman güneşi paylaşabilirsiniz
Belki böylece bir gün Muğla’da meşe de büyür.
Bir ay sonra kapınızı yine bu köşeden çalacağız Başkan Kızıl, tıpkı dün AK Parti’nin yeni il başkanı Güngör’e dediğimiz gibi.
Ama bu kez “nasılsınız” değil, şehre değer katmakta
“neredesiniz?” diye sormak için.
Haydi selametle…

